Granit Mutfak Gereçleri Sağlıklı Mı?

Granit mutfak gereçlerinin sağlıklı olup olmadığı sorusu hepimizin kafasını kurcalamaya devam ediyor. Ancak bu konuda asıl dikkat edilmesi gereken, yüksek kaliteli olanı tercih etmek. Çünkü granitin sağlıksız olduğu fikrini akıllara getiren şey, düşük kaliteli olan alternatifler.

Sağlıklı yaşam ve sağlıklı beslenme konuları son yılların gündemden düşmeyen konularından. Kafamızı nereye çevirsek, sosyal medya hesaplarımızı ne zaman açsak bu konuya yönelik içeriklere mutlaka denk geliyoruz. Bu da bizi mutfaklarımızda kullandığımız eşyalardan yediğimiz ürünlerin doğallığına, yemeklerimizi nasıl pişirdiğimizden günlük yeme alışkanlığımızı nasıl şekillendirdiğimize kadar birçok konuda daha dikkatli davranmaya sevk ediyor.

Şimdi gelin, yukarıda saydığımız konulardan birini mercek altına alalım: Mutfaklarımızda kullandığımız eşyalar! Hatta merceğimizi biraz daha yakınlaştırıp konuyu “granit pişirme ürünleri”ne kadar indirgeyelim ve bu gereçlere dair merak edilen noktaları biraz aydınlatmaya çalışalım. Zira teflona dair hayal kırıklığımızın yerini dolduran ürün granit olunca, ikinci bir hayal kırıklığı yaşamadan tedbir almak istememiz normal.

Granitin yıldızını parlatan şey ne?

Bildiğiniz gibi teflon tavalar yapışmaz özelliği ile yıllarca mutfakların gözdesiydi ve sonrasında öğrendik ki, gövdesindeki ufacık bir çizik bile sağlığımız için büyük tehdit oluşturabilecek güçte. Bu hayal kırıklığının ardından mutfaklarımıza adeta bir güneş gibi doğan, ya da tabiri caizse volkan gibi patlayan alternatif de granit ürünler oldu.

Bu noktada haklı olarak “Teflon yoksa demir dökümler, topraklar, çelikler var” diyebilirsiniz ama teflon gibi yapışmama özelliğiyle öne çıkan ve bu sayede hem kullanım hem de temizlik açısından kolaylık sağlayan bir ürünün yerini tutabilmek için bu özelliğe sahip olmak şart.

Demir dökümlerde de yapışmama özelliği mevcut olabilir ama olması gerektiği şekilde yağlayarak saklar ve kullanırsanız bu mümkündür (demir döküm tencereler hakkında ipuçları için: Döküm, kırmızı etin en yakın dostu!) Bir de malumunuz, demir dökümler biraz ağır… Yani bu da “bulaşık makinesi nesli” olan bizlerin pratiklik açısından talebini karşılamadı. O nedenle döküm, toprak ve çelik gibi geleneksel pişirme gereçleri, açığı kapatmaya yetmedi. Bu da granitin yıldızını parlatan etkenlerden biri oldu.

Şimdi gelelim granitin özelliklerine

Volkanik bir oluşum olan granit, dünyanın derinliklerinden, sıcacık kalbinden gelen magmatik bir derinlik kütlesi. Yani diğer bir deyişle, kendisi bir doğal taş. Uzun yıllar boyunca yer kabuğu içinde ezilerek kristalleşen bu taş, gün gelir deprem gibi çeşitli doğal afetlerle gün yüzüne çıkıverir. Tıpkı bir bebek gibi…

Kuvars, feldspat ve silikat gibi kristal ve minerallerin bulunduğu; sert bir yapıya sahip granit, tanecikli yapısını ve farklılaşan renklerini de bunlara borçlu. Mesela kuvars, simli bir allık gibi ona ışıltı ve parlaklık katar. İçindeki mineralin yoğunluğuna göre de rengi beyaz, gri, pembe gibi farklı renkler olabilir. Bu doğal oluşum sizce de kulağa oldukça heyecan verici gelmiyor mu?

Hem sempatik hem yakışıklı

Tüm bu hikayesiyle granit, güçlü bir karaktere sahip oldu. Kolay temizlenmesi, sağlam ve dayanıklı olması, bünyesine sıvı kabul etmediği için leke tutmaması, asit ve bazların yıpratıcılığına karşı mukavemetinin yüksek olması gibi sebeplerle yıllarca yapılarda kullanıldı. Hala da kullanılmaya devam ediyor.

Son yıllarda da bu taşın yine sağlamlık ve pratik kullanım gibi özellikleri sayesinde mutfakları da süslemeye başladığını görüyoruz. Kaplama veya direkt ana malzeme halinde piyasada çok fazla örneği bulunan granit tencere ve tavalar, her geçen gün giderek geliştirilen bir yapıyla karşımıza çıkıyor.

Yorum yaz